Kapatıyoruz! Batan Dev Blockbuster ve Hikayesi
Hepimiz Netflix‘i biliyoruz ama bir şirket var ki belki de Netflix’e rakip olabilecekken dijital devrimi yakalayamayarak kapılarını kapattı. Blockbuster internetin ve yayıncılığın bu kadar yayılmadığı bir dönemde parlamış bir şirket. Blockbuster’ın önemi bir batma hikayesinden çıkarılabilecek dersler içeriyor. Bugün hepimiz Netflix’i biliyoruz ancak geçmişte eğer belli aksiyonlar alınsaydı bugün hepimiz blockbuster kullanıyor olabilirdik. Bu bir batış hikayesidir.
David Cook ve Başlangıç
Blockbuster’ın kuruluşu David Cook‘a dayanıyor. Bir yazılımcı olan Cook, Texas’ta bulunan petrol ve gaz şirketlerine yazılım çözümleri sunmayı hedefliyordu. Bu şirket pek başarılı değildi karısı video işine girmeyi teklif edince bu işi düşünmeye başladı. Video Works o dönemde video kiralama yapan bir firmaydı bu isimli bir dükkan açmayı istedi ve görüşmelere başladı. Ancak gelecekteki şirketinin renkleri olan mavi ve sarı renklerde dekorasyan yapmasına izin verilmeyince kendi şirketini kurmaya karar verdi. 1985 yılında video kiralama işinide gördüğü potansiyel sonucunda petrol endüstrisini tamamen terk etti ve Blockbuster kurulmuş oldu.
Hızlı Büyüme Stratejisi
Cook’un çöp yönetim şirketinin sahibi olan Wayne Huizenge ve John Melk’i şirkete dahil etmesiyle beraber şirket büyümek için stratejisini değiştirdi. En başarılı ve en büyük fast food restoran zinciri olan McDonald’s‘ın büyüme stratejisini kullanmaya karar verdiler. 80’li yılların sonuna gelindiğinde bu strateji işe yaradı ve Blockbuster her 24 saatte bir yeni dükkan açmaya başladı. Şirket bunun yanında hali hazırda başarılı olan video kiralama şirketlerini de satın almaya başladı. Film ve dizilerin yanı sıra aynı dönemde büyümeye başlayan oyun pazarına da giriş yapan Blockbuster bir engelle karşılaştı. Dönemin en büyük oyun ve oyun konsolu üreticisi Nintendo şirkete dava açmıştı. Ancak uzun süren davayı Nintendo kaybetti ve Blockbuster, karlı oyun kiralama işine devam etti.
Erol’s’un Satın Alınması
Cebinde 32$ ile Amerika’ya giden Erol Onaran uzun uğraşlar sonucunda bir televizyon tamir dükkanı açtı. Ardından renkli televizyonları satmaya başlayan Onaran’ın işi gittikçe büyüyordu. 1980’li yıllarda Betamax ve VCR kasetlerin yükselişini erken sezimleyince video kiralama işine girdi. Böylece Erol’s ya da Erol’s Video Club isminide ki dükkanları ABD’nin en büyük 3. video kiralama şirketi oldu. 1990 yılında 250 dükkanı olan Onaran’ın şirketi Blockbuster tarafından 40.000.000$ karşılığında satın alındı. Ayrıca müzik kiralama işine de el atmak istiyen Blockbuster iki tane müzik market satın alarak Blockbuster Music‘i dünyaya getirdi. Bu satın alımlar ve hızlı büyüme ile beraber Blockbuster 90’lı yılların başına multimilyar dolar değerinde bir şirket haline geldi. Ancak ekibe erkenden dahil olan Huizenge gelişen teknolojinin şirkete bir tehlike oluşturduğunun farkındaydı. Bu tehlike karşısında şirketi 1994 yılında 8.4 milyar dolar karşılığında Viacom‘a sattı.
Kaçırılan Fırsatlar ve Gerileme
1997 yılında filmler videokasetler yerine DVD’ye doğru geçiş yapıyordu. En büyük film şirketlerinden biri olan Warner Bros, Blockbuster’a bir teklif gönderdi. Bu teklifte filmler normal satışa çıkmadan önce Blockbuster bünyesinde kiralanmaya başlayacaktı ve gelirin %40’ı stüdyoya gidecekti. Bu teklifin reddedilmesiyle beraber DVD satış fiyatlarını düşüren Warner Bros, Blockbuster’ın gelirine ilk darbeyi vurmuş oldu. 2000’li yılların başında şirket zirve yıllarını yaşıyordu. 9.000’den fazla dükkana ve 130.000’den fazla çalışana sahipti. Bir prodüksiyon şirketi satın alarak Blocukbuster’a özel filmler üretmeye başlamıştı. Ancak talep üzerine video şirketlerinin çoğalmasıyle büyüme gün geçtikçe durgunlaşır hale geldi. En büyük fırsat ise 2000 yılında Blockbuster’ın Netflix‘i 50 milyon dolara satın almamasıyla kaçırılmış oldu. 2007 yılında palazlanan Netflix’e karşı stratejiler geliştirip internet üzerine yayın yapmaya başlamış olsalarda bu durgunluğu gidermeyi başaramadılar.
Blockbuster’ın Batışı
Netflix, 2007 yılında internet üzerinden DVD kiralama modeli yerine, Youtube‘un popülerite kazanmasıyla beraber internet üzerinden yayın yapmaya başladı. Bunun üzerine hemen rekabet etmek için Blockbuster internet üzerinden yayın yapmaya başlasada artık iş işten geçmişti. Şirket içierisinde ki istikrarsızlıklar ve verilen stratejik yanlış kararlar ile şirket zarar etmeye başladı. Bir çok CEO değişiminin ardından 2011 yılında şirket iflas başvurusu yaptı. Hızlı internetin ve korsan izlenmelerinde artmasıyla berber şirketin bilançosu toplanamaz bir hale geldi. 2011 yılından sonra bir çok defa el değiştirdikten sonra 2019 yılında son dükkanını da kapattı.
Blockbuster’ın Yükselişi ve Düşüşü