Sinema Tarihini Başlatan Lumiére Kardeşler Kimdir?
Gerçekliği olduğu gibi kaydetmek ve bunu göstermek mağara çizimlerinden beri insanlığın gerçekleştirmeye çalıştığı şeylerden biri. İnsanoğlu bunu yazıyla, hiyerogliflerle ya da bin yıllar boyu ayakta kalacak anıtlarla kısmen sağlamayı başarsa dahi tam anlamıyla gerçekleştiremedi. Ta ki 19.yüzyılın sonlarında görüntü kaydetme ve yansıtma teknolojilerinin gelişmesine kadar. Sinema sektörü bazen sadece insanlığın gerçekliğini bazense tamamı ile hayal gücünü kayıt altına alıp, bizi bize tekrar yansıtıyor. Sinematografinin iş modelini çözen ve insanlara nasıl izletilmesi gerektiğini keşfeden Lumiére Kardeşler hikayesi ise bu hikayenin başlangıcında yer alıyor. Bu yazımızda sinema tarihini başlatan insanların hikayesine odaklanacağız.
Fotoğrafın İçine Doğan Sinemacılar
Fransa’nın Besançon kentinde dünyaya gelen kardeşlerin çocukluğu ebeveynlerinin kurduğu fotoğraf stüdyosunda geçti. 1870 yılında Lyon’a taşınan ailenin iki üyesi Auguste ve Louis bu şehirde bulunan en büyük teknik üniversite olan La Martiniere‘e başladılar. Babaları ise fotoğraf plakaları üreten bir atölye açtı. Ancak çocuklarının destek vermesine rağmen atölye batmanın eşiğindeydi. 1884 yılında ise kardeşler işleri otomasyona çevirdikten sonra yeni bir fotoğraf plakası geliştirerek işleri büyütmeye başladı.
Sinematograf’ın İcadı
Sinema kamerasının icadı genelde Lumiére kardeşlere atfedilir ancak sinematografı 1892 yılında Léon Bouly icat etmiştir. “Cinématographe Léon Bouly” ismiyle patentini almıştır. Antik yunan dilinde “hareketle yazmak” anlamına gelen kelime tam denileni yapmıştır. Yetersiz fonlardan ve ekonomik sıkıntılardan dolayı patentin haklarını Lumiére kardeşlere devretmiştir. Kardeşler ise ürünü nerdeyse sıfırdan tekrar tasarladıktan sonra ismini değiştirmeden piyasaya sürmüşlerdir. O günlerde Sinematograf‘ın en büyük rekabeti ise Thomas Edison tarafından geliştirilen Kineteskop olmuştur.
İlk Sinema Deneyimi
1895 yılında sinematograf’ın geliştirilmesi ile beraber yeni bir döneme girildi. Görüntüyü hem rakiplerine göre daha iyi kayıt eden ve daha net bir şekilde yansıtıp izlemelerini sağlayan alet büyük ilgi topladı. 19 mart 1895 günü ilk sinema filminin kaydını alan ikili bu filmi 3 gün sonra Paris’te Ulusal Sanayiyi Teşvik Topluluğu salonunda gösterimini yaptı. Yaklaşık 200 kadar kişinin yer aldığı salonda ilk yansıtılan film ise Lumiere Fabrikasından Ayrılan İşçiler oldu. En uzunu 49 saniye olan 10 adet filmin art arda gösterilmesinden oluşan gösteri 7.5 dakika sürdü. Her filmin uzunluğu 17 metreydi ve sinematograf el krankı ile çalışıyordu. Bu gösterinin ardından, Lumiére kardeşler dünyanın belirli şehirlerinde bu gösteriyi tekrarlamak için bir tura çıktılar. Trenin İstasyona Varışı isimli filmin gösterimi sırasında insanların kendilerine doğru gelen trenden kaçmak için odanın farklı noktalarına kaçtığı rivayet edilir. Çekilen filmler sadece sinemanın değil aynı zamanda belgesel yapımcılığının da temellerini atmıştır.
Kendi Yarattığın Geleceği Görememek
İlk Film, ilk belgesel ve ilk sinema deneyiminin yanında Lumiere Kardeşler L’Arroseur Arrosé isminde ilk komedi filmini de çekmişlerdir. Ancak diğer film kamerası geliştiricilerine sağladıkları üstünlüklere rağmen “sinema geleceği olmayan bir icattır.” cümlesiyle sektörden çekilmişlerdir. Fotoğraf renklendirme teknolojileri ile ilgilenmeye başlayan kardeşler Autochrome Lumiére isminde bir teknik geliştirmişleridir. Uzun bir süre Avrupa’da ismi bilinen firma Ilford firmasıyla birleştikten sonra piyasadan tamamen silindi.
Filmlerin ve belgesellerin günümüzde kültüre ve sosyal hayata olan etkisi malum. Sektörün bu hale gelmesinde ki iş modelini çözmeleri ve geliştirdikleri teknolojiler ile Lumiére’lerin etkisi hala sürüyor. Ancak kendi yarattıkları gelecekte kendilerine yer bulamamaları da gelecek vizyonunun ne kadar önemli olduğunu bizlere gösteriyor.