Dünyanın En Hızlı Sanat Eseri Bugatti ve Yüz Yıllık Tarihi
Günümüzde otomobiller sadece ulaşımdan ziyade farklı amaçlar veya vizyonlar çerçevesinde de üretiliyor. Tesla‘ya baktığımız zaman temiz enerji ve akıllı sürüş sistemlerine odaklanmış bir firma görüyoruz. Ferrari‘ye baktığımızda ise Formula 1‘e ve estetik arabalar üretmeye odaklanmış bir firma görüyoruz. Fakat sadece dünyanın en hızlı arabasını odaklanmış bir firma var, o firma ise Bugatti. Bu yazımızda 110 yılı aşkın tarihiyle ve kırdığı sayısız rekorla bir efsane haline gelen bu otomobil üreticisinin hikayesini inceleyeceğiz.
Ettore Bugatti
Ettore Bugatti 1881 yılında İtalya’nın Milan şehrinde sanatçı bir ailenin eline doğdu. Babası dünyaca ünlü gümüş, mobilya ve mücevher işlemecisi, abisi ise bir heykeltraştı. Yaratıcı bir çocuk olan Ettore, gözünü yeni bir icat olan otomobillere dikmişti. 1898 yılında bisiklet ve motosiklet üreten Prinetti Stucchi firmasında çalışmaya başladı. Aynı yıl firmanın 4 tekerli 1 silindir motorlu aracına bir motor daha ekleyerek Type 1 ismini verdiği arabayı üretti. 1900 yılında Type 2 üzerinde çalışmalara başladı ve saatte 60 kilometreye ulaşmayı başardı. 20 yaşında Baron de Dietrich’in fabrikasına araba tasarlaması için davet edildi ve bir süre boyunca tasarladığı arabalar De Dietrich markası altında piyasaya çıktı. Bir zaman sonra Deutz için çalışmaya Ettore’nin tasarladığı araçlar ile isminden söz ettirmeye devam etti. 1909 yılında kendi firmasını kurmaya karar veren Ettore Bugatti, Alsas bölgesinin Molsheim şehrinde fabrika satın alarak üretime başladı.
Automobiles E Bugatti
Küçük Safkan ya da Type 10 isimli arabası firmanın kendi ürettiği ilk araba oldu. 330 kiloluk ağırlığına karşın 30 beygir üreten araba fazlasıyla hızlıydı. Sonraki yıllarda ürettiği araçlar ile Le Mans yarışlarında başarılar kazanan Bugatti ismini bütün Avrupa’da duyurmaya başladı. Dünyanın ilk şehir içi kullanımı legal yarış arabası saatte 160 kilometre hıza ulaşan Type 18, dünyanın en başarılı yarış arabası Type 35 üretildi. Haftada ortalama 14 yarış kazanan Type 35’ten sonra Bugatti markası hızın ve statünün sembolü haline geldi. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Alsas bölgesi Fransa’da kalsa da üretime devam etti. 1939 yılında dünyanın en güzel görünen arabalarından birini tasarlayan Ettore’nin oğlu Jean bir arabayı test ederken hayatını kaybetti. II. Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından kısa bir süre sonra Bugatti fabrikası bombalamalr sırasında yıkıldı. 1947 yılında Ettore’nin de hayatını kaybetmesiyle firma yıkılış sürecine girdi. Savaş sonrası firmayı yeniden canladırma denemeleri de başarısız olunca Automobiles E Bugatti resmi olarak kapılarını kapattı.
Küllerinden Yeniden Doğmak
Batan Bugatti markasını yeniden canlandırmak ise vizyoner bir girişimci tarafından gerçekleştirildi. 1987 yılında Romano Artioli markayı yeniden canlandırmak için çalışmalara başladı. 1991 yılında EB110 modelini piyasaya sürdü. 553 beygirlik araba saatte 351 kilometre hıza ulaşabiliyordu ve dünyanın ilk karbon fiber monokoka sahip otomobildi. Bugatti’nin prensipleriyle üretilen araçtan sadece 128 adet imal edildi. Fakat ekonomik sıkıntılar firmanın peşini bırakmadı. EB110’un üretiminden sadece 4 yıl sonra şirket iflas bayrağını çekti.
Volkswagen Sahneye Girer
Volkswagen 1998 yılında BMW ile rekabet etmek için bir çok ekonomik sıkıntı yaşayan otomobil firmasını satın aldı. Bunlardan bazıları Bentley, Lamborghini ve Bugatti‘ydi. 50 milyon Euro’ya satın alınan marka, ilk doğduğu Molsheim’a da geri dönmüş oldu. Yeni yönetimin aklında ise tek bir şey vardı bu efsane markayı eski muhteşem günlerine geri döndürmek. 7 senelik bekleyişin ve geliştirmelerin ardından Bugatti Veyron ile tekrar üretime başladı. 987 beygir ve saatte 407 kilometre hıza ulaşan araç dünyanın en hızlı arabası oldu. Ettore’nin vizyonu ile üretilen araçlar hem bir mühendislik harikası hem de tasarım olarak bir sanat eseri gibiydi. Veyron’un rekorunun kırılmasının ardından Bugatti Chiron üstüne çalışılmaya başlandı. 2016 yılında piyasaya çıkan Chiron, saatte 490 kilometre hıza ulaşarak şu an dünyanın en hızlı arabası rekorunu elinde bulunduruyor.
Köklü ve başarı dolu geçmişe sahip olan ve günümüzde de ürettiği hiper arabalar ve kırdığı rekorlar ile en hızlı araba deyince herkesin aklına Bugatti geliyor.