Canlı Yayında Patlayan Uzay Mekiği Challenger ‘ın Hikayesi
Challenger, NASA‘nın uzay mekiği görevlerine çocukların ve toplumun ilgisini çekmeyi hedefleyen bir görevdi. İçerisinde pilot ve mühendislerden ziyade toplumun Ay’a gidilmesinin ardından tekrar uzayla ilgilenmesini sağlamak için bir de öğretmen bulunuyordu. Tam olarak istediğini elde eden NASA, halkın %17’sini canlı yayına bağlamıştı bile. Ayrıca dünyanın dört bir yanında da bu fırlatma canlı yayından izlenebilecekti. 3 defa ertelenen fırlatma sonunda gerçekleşece ve sıradan bir insan uzaya gitme hayalini gerçekleştirecekti. Böylelikle 28 Ocak 1986 günü geldi çattı ve bütün dünya Challenger’ı izlemeye başladı. Ancak 73 saniye içerisinde bütün o umut dolu düşünceler yerini korku ve telaşa bıraktı.
Uzay Mekiği Challenger ve Tayfası
Fırlatma Uzay Mekiği Programı’nın (Space Shuttle Program) 25. Challenger’ın ise 10. uçuşu olacaktı. İki uydu taşıyacak olan mekiğin uydularından biri Halley Kuyruklu Yıldızı‘nı gözlemleyecekti. İlk olarak Temmuz 1985 yılına planlanan görev, Kasım ayına, sonra da Ocak ayına ertelendi. Francis Scobee‘nin kaptanlığında gerçekleşecek fırlatmada Michael Smith‘de pilot olarak görevliydi. Ellison Onizuka, Judith Resnik ve Ronald McNair‘de gerçekleştirelecek görevlerin uzmanlarıydı. Tayfanın yanı sıra Hughes Uçak Şirketi tarafından göevlendirilen Gregory Jarvis ve öğretmen Christa McAuliffe‘te bulunuyordu. Öğretmenler Uzayda Projesi ile hedeflenen şey ise öğrencilerin bilime ve matematiğe ilgilerini arttırmaktı. Ayrıca toplumu Uzay Mekiği Programı hakkında bilgilendirmek ve heyecanlanmasını sağlamaktı. Fakat işler hiç de beklediği gibi olmadı.
Rokete Dair Endişeler ve Soğuk Hava
Rokete dair endişeler faciadan çok öncesine dayanıyordu. Roketleri birbirine bağlayan parçaların belli hava şartlarında problem yaratacağı bilgisi ilk defa 1971 yılında NASA’ya bildirildi. Ancak göz ardı edilen bu durum 1986 yılına kadar problem çıkarmadı. Böylece fırlatmanın Ocak ayına ertelenmesi faciayı tetikleyen temel sebeplerden biri oldu. Fırlatma öncesinde bazı mühendisler -8 derece olan sıcaklığın roketleri birbirime bağlayan O-Çemberlerinin son çalışma sıcaklığı olan 4 dereceden az olduğunu bildirdi. Hatta Challenger görevinden en soğuk fırlatma günü 12 dereceyken Challenger -2 derece gibi bir sıcaklıkta fırlatmaya hazırlanıyordu. Fırlatma rampasının buz kaplamasıyla beraber bir çok görevli fırlatmanın en az 48 saat ertelenmesi gerektiğini söylese de Buz ekibine bir saat daha zaman tanındı. Böylece saat 11.38’de Challenger’ın fırlatılmaya hazır olduğu bilgisi verildi. Bu durum ise insanın uzay keşfinde yaşadığı en büyük facialardan birine yol açtı.
Fırlatma ve Facia
Fırlatmadan 6,6 saniye önce roketin ana motorları çalıştırıldı ve tam olarak 11:38’de güçlendiriciler ateşlendi. Ateşleme esnasında ortaya çıkan koyu renkli dumanlar bir şeylerin ters gittiğini ilk işaret eden şeydi. Ardından 37 saniye sonra roketin arkasından çıkan bulutun önceki fırlatmalara göre daha fazla olduğu fark edildi. Roket güçlendiricilerden birinde basınç hızlı bir şekilde düşmeye başladı. Bunun sebebi ise seneler önce fark edilen roket birleşme noktalarında bulunan O-Çemberlerinin sıcaklık farkından dolayı güçlendiricinin kenarında kocaman bir delik açmasından dolayıydı. Ancak Houstan’da her şey normal görünüyordu. 68. saniyede Houstan’dan son bir komut geldi, “Gaza basın” ve uçuş kaptanı Dick Scobee cevap verdi “Anlaşıldı gaza basıldı.“. (aşşağıda bulunan videoyu 4.08’e alırsanınz duyabilirsiniz.) Bu konuşma Challenger ve tayfası ile kurulan son irtibat oldu. Bu haberleşmeden tam 5 saniye sonra, Challenger canlı yayında büyük bir patlama ile parçalara ayrıldı.
Kurtarma Çabaları ve Roger Komisyonu
Yerden tam 15 kilometre yukarıda infilak eden mekikten 15 dakika boyunca parçalar düşmeye devam etti. Malesef bu felaketten kimse sağ çıkamadı. Olayın hemen ardından Rogers Komisyonu adı altında bir soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonunda Challenger’ın sağ tarafında bulunan roket güçlendirisinin hatalı olduğu tespit edildi. Güçlendiriciyi biribirine bağlayan O-Çemberi olarak adlandırılan parçanın hata verdiği gözlemlendi. Parçaların son limitinin 8 derece altında kullanılmasının bu faciaya sebep olduğu belirlendi.
Dünya’nın gözleri önünde canlı yayında yaşanan bu felaket bir önceki jenerasyonun hala akıllarında. Uzay seyehatinde işlerin ne kadar ters gidebileceğine dair adeta bir uyarı. Ayrıca bu konu hakkında Netflix’in yaptığı 4 bölümlük bir mini dizi de bulunuyor.